Türk demokrasisi ne zaman riske girse tetikçiliğe soyunan postallı medya mensuplarını da asla unutmayacağız. Esasen kalemini, köşesini güç odaklarına verenlerin saldırılarına İBB başkanlığımdan itibaren maruz kaldık. Muhtar bile olamaz manşetinden 411 el kaosa kalktı provokasyonuna kadar nice medya operasyonunun hedefi haline getirildik, bunların hiçbirine boyun eğmedik. Gerektiğinde ağır bedeller ödemeyi göze alarak hakiki demokrasiyi tesis ettik. Objektif kriterlere göre değerlendirme yapıldığında herkesin kabul ettiği gerçek ekonomi, demokrasi, basınıyla gerçekleştirdiği sessiz devrimleriyle 21 yıl öncesine nazaran çok daha ileri noktadadır. Muhalif ya da muhafık medya mensuplarının fikirlerini serbestçe ifade etmelerinde hiçbir mani bulunmuyor. Dünyadaki her ülkede olduğu gibi bizim de çözmemiz gereken meseleler olduğunun farkındayız. Gazze’de 70’i aşkın medya mensubu öldü, nerede dünya? Niye sesleri çıkmıyor? Niçin öldürülen basın mensuplarına yönelik manşetlerini atmıyorlar? İngiltere, ABD’nin, Fransa’nın, Almanya’nın meşhur gazeteleri nerede? Hiçbirinin sesi çıkmıyor. Önümüzdeki dönemde atacağımız adımlarla bu zorlukların üstesinden geleceğiz.
Gazze’deki katliamlar bize adaleti ve vicdanlı basının da önemini anlatmıştır.